14 Nisan 2023 Cuma

Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri

Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri

Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri, kaygınızın üstesinden gelmek için size yardımcı olacak 10 adımlı bir yöntem sunmaktadır. Bu yöntemler, kaygınızın kontrolünü sağlamanıza, kaygınızın etkisini azaltmanıza ve kaygınızın sizi olumsuz etkilemesini önlemenize yardımcı olacaktır. Bu 10 adımlı yöntem, kaygınızın kontrolünü sağlamanıza ve kaygınızın etkisini azaltmanıza yardımcı olacaktır. İçinde bulunduğunuz durumdan kurtulmak için, Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri size yardımcı olacaktır.

Kaygıyı Tanımlayın ve Anlayın

Kaygı, insanların karşılaştıkları durumlarda duydukları bir tür duygudur. Kaygı, insanların gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Bu duygu, insanların kendilerini kontrol etmeye çalışmalarına ve çevrelerindeki durumları kontrol etmeye çalışmalarına neden olur.

Kaygı, insanların kendilerini kontrol etmeye çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçlarının ne olacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumlarda kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar.

Kaygı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçlarının ne olacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin çevresindeki durumları kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar.

Kaygı, insanların kendilerini kontrol etmeye çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçlarının ne olacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin çevresindeki durumları kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir.

Kaygı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçlarının ne olacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin çevresindeki durumları kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hissetmemesine neden olur.

Kaygı, insanların yaşadıkları durumlarda kendilerini güvenli hissetmemelerine neden olur. Kaygı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir.gı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçlarının ne olacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin çevresindeki durumları kontrol etmeye çalşmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hissetmemesine neden olur.

Kaygı, insanların yaşadıkları durumlarda kendilerini güvenli hissetmemelerine neden olur. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hissetmemesine neden olur. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hissetmemesine neden olur. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hissetmemesine neden olur.

Kaygı, insanların yaşadıkları durumlarda kendilerini güvenli hissetmemelerine n olur. Kayg, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Kaygı,şinin karılaştıı durumların sonuçlarının ne olacağnı düşünmesiyle oraya çıkar. Kaygı, kişinin gelecekteki olası sonuçlarını düünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişinin çevresindeki durları kontrolmeye çalışmasıyla ortaya çıkar. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenli hismemesine nedenur. Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendiniontrol etmeye çalışıyla ortaya çıkar.

Kaygı, kişinin yaşadığı durumlarda kendini güvenlisetmemesine neden olur. Kayı, kişinin kendini kontrol etmeye çalışmasıyla ortaya çıkan duygusal bir tepir. Kaygı, kişinin karşılaştığı durumların sonuçının neacağını düşünmesiyle ortaya çıkar. Kaygı, kişin gelecekte o

Kaygınızı Yönetmek İçin Zihinsel ve Duygusal Yöntemler

Kaygınızı yönetmek için zihinsel ve duygusal yöntemler çok önemlidir. Kaygı, çoğu zaman, duygusal ve fiziksel olarak kötü hissetmemize neden olan bir durumdur. Bu nedenle, kaygınızı yönetmek için zihinsel ve duygusal yöntemleri kullanmak çok önemlidir.

Birincisi, kaygınızı yönetmek için zihinsel yöntemleri kullanmanız gerekir. Zihinsel yöntemler, kaygınızın nedenlerini tanımlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Örneğin, kaygınızın nedenlerini belirleyebilir ve bunların üstesinden gelmek için gerekli adımları atabilirsiniz. Bununla birlikte, zihinsel yöntemler, kaygınızın üstesinden gelmek için çeşitli teknikler kullanmanıza da yardımcı olacaktır.

İkincisi, kaygınızı yönetmek için duygusal yöntemleri kullanmanız gerekir. Duygusal yöntemler, kaygınızın nedenlerini anlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Örneğin, kaygınızın nedenlerini anlayabilir ve bunların üstesinden gelmek için gerekli adımları atabilirsiniz. Bununla birlikte, duygusal yöntemler, kaygınızın üstesinden gelmek için çeşitli teknikler kullanmanıza da yardımcı olacaktır.

Son olarak, kaygınızı yönetmek için zihinsel ve duygusal yöntemleri kullanmanız gerekir. Zihinsel ve duygusal yöntemler, kaygınızın nedenlerini tanımlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Örneğin, kaygınızın nedenlerini belirleyebilir ve bunların üstesinden gelmek için gerekli adımlarıabilirsiniz. Bununla birlte, zihinsel duygusal yntemler, kayınızı üstesindenmek iç çeşitliknikler kullmanıza da yardmcı olacakır.
Kaygınzı yönetek için zsel ve duyg yöntemi kullanm çok önemidir. Bu yntemler, kaygınzın nedenleriniımlamanı ve bunların üstesindenmenize yardımc olacaktı. Bununla birlik, zihinsel duygusal yntemler, kayınızı üstesind gelmek iç çeşitliknikler kullmanıza da yardmcı olacakır. Bu nle, kaygıızı yömek iç zihinsel veuygusal yöemleri kullmanız çoknemlidir

Fiziksel Egzersiz ve Dinlenme Teknikleri

Fiziksel egzersiz ve dinlenme teknikleri, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemli olan kilit bir unsur olarak kabul edilir. Fiziksel egzersiz, kaslarınızı güçlendirmek, kardiyovasküler sisteminizi desteklemek veya kas ve eklem ağrılarını azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Dinlenme teknikleri ise, stresi azaltmak veya rahatlamak için kullanılan bir yöntemdir.

Fiziksel egzersiz, çeşitli hareketleri içeren, günlük yaşamınızda yapabileceğiniz birçok farklı egzersiz türünden oluşur. Bunlar, aerobik egzersizler, kuvvet antrenmanı, esneklik egzersizleri, kardiyo egzersizleri veya yoga gibi farklı egzersiz türleri olabilir. Fiziksel egzersiz, kaslarınızın güçlenmesi ve kardiyovasküler sisteminizin desteklenmesi için önemlidir. Ayrıca, kas ve eklem ağrılarının önlenmesi veya azaltılması için de önemlidir.

Dinlenme teknikleri, stresi azaltmak veya rahatlamak için kullanılan bir yöntemdir. Dinlenme teknikleri, meditasyon, nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri, yoga veya diğer farklı türleri içerebilir. Dinlenme teknikleri, stresi azaltmak veya rahatlamak için önemlidir. Ayrıca, uyku kalitesini artırmak veya dikkat ve konsantrasyonu arttırmak için de kullanılabilir.

Fiziksel egzersiz ve dinlenme teknikleri, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemli olan kilit bir unsur olarak kabul edilir. Fiziksel egzersiz, kaslarınızı güçlendirmek, kardiyovasküler sisteminizi desteklemek veya kas ve eklem ağrılarını azaltmak için kullanılan bir yöntemdir. Dinlenme teknikleri ise, stresi azaltmak veya rahatlamak için kullanılan bir yöntemdir. Her iki teknik de, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için önemlidir.

Kaygıyı Azaltmak İçin Beslenme ve Uyku Düzeni

Kaygıyı azaltmak için beslenme ve uyku düzeni çok önemlidir. Beslenme, kaygıyı azaltmak için önemli bir unsur olarak kabul edilir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, vücudunuzu yeterli miktarda enerjiyle beslemek ve kaygıyı azaltmak için önemlidir. Özellikle B vitamini, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri gibi besinler kaygıyı azaltmak için önemlidir. Ayrıca, sağlıklı ve dengeli beslenmek, metabolizmayı düzenlemek ve stresi azaltmak için de önemlidir.

Uyku düzeni de kaygıyı azaltmak için önemlidir. Uyku, vücudunuzun kaygıyı azaltmak için ihtiyaç duyduğu zaman aralıklarında alınmalıdır. Uyku, vücudunuzun kaygıyı azaltmak için gerekli olan enerjiyi sağlamak için önemlidir. Uyku düzeni, vücudunuzun kaygıyı azaltmak için gerekli olan kimyasalların üretimini desteklemek için de önemlidir.

Kaygıyı azaltmak için beslenme ve uyku düzeni, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi ve yeterli miktarda uyku almayı içerir. Bu, vücudunuzun kaygıyı azaltmak için gerekli olan enerjiyi ve kimyasalları sağlamak için önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenme ve yeterli miktarda uyku almak, kaygıyı azaltmak için önemli bir unsur olarak kabul edilir.

Kaygınızı Yönetmek İçin Kişisel Gelişim Teknikleri

Kişisel gelişim teknikleri, kaygılarınızı yönetmek için kullanabileceğiniz çok sayıda faydalı stratejiyi içerir. Kaygılarınızı yönetmek için öncelikle kendinizi tanımalısınız. Kaygınızın ne zaman ve ne şekilde ortaya çıktığını anlamak önemlidir. Ayrıca, kaygınızın ne tür duygulara ve düşüncelere neden olduğunu da anlamanız gerekir.

Bir sonraki adım, kaygınızın üstesinden gelmek için güçlü bir kişisel gelişim stratejisi oluşturmaktır. Bu, öncelikle düşüncelerinizi ve duygularınızı kontrol etmek için teknikler öğrenmek anlamına gelir. Örneğin, kendinize pozitif ve olumlu düşünceleri hatırlatmak için kendinize tekrarlayabileceğiniz sözler öğrenebilirsiniz.

Kişisel gelişim teknikleri, kaygınızın üstesinden gelmek için sizi destekleyen insanlarla iletişim kurmak veya günlük yaşamınızda stresi azaltmak için çeşitli yöntemleri de içerir. Örneğin, günlük rutinlerinizi değiştirerek, meditasyon veya yoga yaparak veya günlük yaşamınızda daha sağlıklı alışkanlıklar edinmek için stratejiler geliştirerek stresi azaltabilirsiniz.

Kişisel gelişim teknikleri, kaygınızı yönetmek için çok önemlidir. Kaygınızın üstesinden gelmek için kendinizi geliştirmek ve özgüveninizi arttırmak için çaba göstermelisiniz. Kendinizi geliştirmek için çalışmalar yaparak, kendinize güven duymanızı sağlayacak yeni beceriler edinmelisiniz. Ayrıca, kaygınızın üstesinden gelmek için kendinize destek olacak insanlarla iletişim kurmalısınız.


Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri, kaygınızın farkında olmanızı, kaygınızı tanımanızı ve kaygınızın kontrolünü ele almanızı sağlayacak 10 adımlı bir rehber sunmaktadır. Bu rehber, kaygınızın üstesinden gelmenize yardımcı olacak pratik ve etkili çözümler sunmaktadır.

21 Kasım 2021 Pazar

Konfor Alanınızdan Nasıl Çıkabilirsiniz? | 2021

Başarılı ve mutlu bir insan olmanın ilk ve en önemli adımı konfor alanından çıkmaktır. Ancak, ilk adımı atmak genelde çok zordur. Hayatınızda yeni bir şeyler denemek ilk etapta gözünü korkutabilir. Konfor alanınızın dışına çıkmak risk almanıza ve korkularınıza meydan okumanıza yardımcı olur. Böylece uzun vadede daha mutlu bir insan  olabilirsiniz.


Konfor Alanı Nedir?

Konfor alanı; bireyin en az risk altında hissettiği ve yine en az gayret ile bir hayatımızı sürdüğü alanın adıdır. Konfor alanını işte, evde hatta okul sıralarında aynı yerde oturmamızdan tutun yediğimiz yemeklerin sürekli aynı olmasından, evimize ve işimize giderken kullanılan güzergâhlarımızın aynı olmasına kadar geniş bir alanın içerisinde yer alır.

Konfor Alanından Çıkmanın Pratik Yolları

Konfor alanından çıkmak için öncelikle olumlu düşünmelisiniz. Ayrıca, sonrasında elde edebileceğiniz kazanımları gözünüzde canlandırmalısınız. Bu sayede motive olmanız oldukça kolaylaşır. Konfor alanından çıkmak için aşağıdaki pratik yolları deneyerek önemli mesafeler kat edebilirsiniz.

1. Konfor Alanından Çıkmak İçin Yeni Hedefler Belirleyin

Konfor alanından çıkabilmeniz için belirli amaçlarınız olmalıdır. Bu amaçları tespit ettikten sonra not almanız oldukça faydalı olur. Bu yazılı hedefleri zaman zaman kendinize hatırlatıcı faktör olarak kullanabilirsiniz. Böylece, hedeflerinize yönelik motivasyonunuzu uzun süre koruyabilirsiniz.

Hayaliniz yeni bir iş kurmak, farklı bir ülkeye taşınmak veya yabancı dil öğrenmek olabilir. Bu hayallerinizi gerçekleştirmek başlangıçta çok zor gelebilir. Ancak, bunları yazılı hale getirerek yeni çözüm yolları bulabilirsiniz. Böylece, konfor alanından çıkmanız daha kolay hale gelir.

2. Önce Zor Olan Aktivitelerden Başlayın

Bazı aktiviteler veya hedefler size zor gelebilir. Bu zorluğun üstesinden gelmenin en iyi yolu zor olan aktiviteyi hemen yapmaktır.

Ayrıca, hoşunuza gitmeyen ve zor olan aktivitelerin bir listesini yapmak oldukça faydalıdır. Böylece, sürekli yeni hedefler belirlemeniz ve plan yapmanız kolaylaşır.

3. Hedeflerinizi Küçük Adımlara Bölün

Tamamlamak istediğiniz aktivitelerin ya da ulaşmak istediğiniz hedeflerin hepsini aynı anda yapmanıza gerek yoktur. Bu nedenle hedeflerinizi küçük adımlara bölmeli ve korkularınızı yavaş yavaş yenmeyi denemelisiniz.

Eğer herhangi bir spor dalında başarılı olmak istiyorsanız her gün düzenli bir şekilde antrenman yapmalısınız. Belki de yeni bir beceri geliştirmek istiyorsanız uzun vadeli düşünmeli ve her gün yeni bilgiler öğrenmeye çalışmalısınız.

konfor alanınız

4. Başarısız Olmaktan Korkmayın

Konfor alanınızdan çıkmanızı engelleyen en büyük faktörlerden biri de başarısızlık korkusudur. Ancak, zorluklar karşısında mücadele etmeniz gelişiminiz için birer fırsattır. Başarısızlık ihtimaline odaklanmak yerine başarılı olmayı hayal edin. Böylece konfor alanınızın dışına çıkarak yeni bir şeyler deneyebilirsiniz.

Konfor alanından çıkma fikrini hayatınızı olumlu yönde değiştirmek için bir fırsat olarak görmelisiniz. Örneğin, yabancı dil öğrenmek veya iş yaşamınıza etki edecek yeni bir eğitim almak ilk etapta zor gibi gelebilir. Ayrıca, bu becerileri edinseniz bile yaşamınız için katkısı olmayacağını düşünebilirsiniz. Fakat, sonucun olumlu olacağını, işyerinde terfi aldığınızı düşünerek olumlu sonuçlara yoğunlaşmalısınız.

Diğer yandan başarısızlık korkusunu yenmek için kendi kendinize olumlu konuşmalar yapmayı deneyebilirsiniz. Bu yöntem özgüveninizi artırmak için oldukça etkilidir. Başarısız olsanız bile sizin için önemli katkıları olacağını düşünmeli ve konfor alanınızdan çıkıp harekete geçmelisiniz.

5. Faydalı Alışkanlıklar Geliştirin

Bazı alışkanlıklar sizin konfor alanından çıkmanızı engeller. Bu alışkanlıkları tespit etmeli ve hayatınızı monoton hissetmenize yol açan noktaların farkına varmalısınız. Örneğin, çok fazla televizyon izlemek, sosyal medyada uzun süre vakit geçirmek ve ödevlerinizi yapmak yerine arkadaşlarınızla gezmek size daha cazip gelebilir. Ancak, bu alışkanlıklardan kurtulup faydalı alışkanlıklar edinmezseniz konfor alanınızdan kurtulmak çok zordur.

Faydalı alışkanlıklar edinmek için her gün belli bir alanda küçük adımlar atmalısınız. Örneğin yeni bir hobi ya da beceri edinmek için her gün rutin bir zaman ayırmaya çalışmalısınız. Konfor alanından çıkmak için erken uyanmak istiyorsanız alarmınızı her gün biraz daha erkene kurabilirsiniz. Küçük değişikliklerin bile hayatınızı zenginleştirebileceğini unutmamalısınız.

6. Ailenizden veya Arkadaşlarınızdan Destek Alın

Konfor alanınıza uzun süre sıkışık kaldıysanız, buradan tek başınıza çıkmanız oldukça zor olabilir. Hatta, bazen kendi başınıza yeni girişimlerde bulunmak sandığınızdan daha zor olabilir. 

Böyle bir durumda konfor alanınızdan çıkmak için ailenizden veya arkadaşlarınızdan destek alabilirsiniz. Örneğin, farklı bir şehre gezmeye gitmek, yeni bir iş kurmak veya genel olarak zor bir beceri edinmek için ailenizden ve arkadaşlarınızdan size yardımcı olmalarını isteyebilirsiniz. Böylece, yeni hedeflerinize ulaşmanız ve konfor alanınızın dışına çıkmanız çok kolay olur.

Son olarak, konfor alanınızdan çıkmak için hayata karşı bakış açınızı değiştirmeniz gerekir. Böylece her gün yeni bilgi ve tecrübeler edinerek hayat kalitenizi artırabilirsiniz.

Eğer bu yazımız ilginizi çektiyse. Nefes Egzersizleri hakkında olan yazımıza göz atmak isteyebilirsiniz

Kaynak: Şanlıurfa Psikolog Faruk CESUR.

Yasal Uyarı !

Sitemizde yer alan bilgiler, psikoloğun yapacağı yüz yüze görüşmenin bir alternatifi değildir. Web sitemizde bulunan tüm içerikler web sitemize gelen ziyaretçileri bilgilendirmek amacı ile hazırlanmaktadır. Sitemizde yer alan tüm bilgiler (Blog Yazıları, makaleler, sayfalar), hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini almaz. Site içerisinde bulunan bilgiler tamamen bilgilendirme amaçlıdır.

Sitemizden yola çıkarak herhangi bir ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinizin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez ve önerilmez. Web site içeriğimiz kişisel teşhis ya da kişisel tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Bu bilgilendirme kesinlikle bir psikoloğun danışanıyla görüşmesi yerine geçmez. Bu sitedeki içerikler bilgilendirme amaçlı olup, tedavi yerine geçmez. Tanı ve müdahale ve destek için lütfen uzman desteğine başvurunuz. İntihar veya ölüm düşüncesi veya riskiniz varsa derhal 155 ve 112’yi arayınız. Sitede Türkiye Cumhuriyeti kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

23 Eylül 2021 Perşembe

Ergenlik Dönemi ve Anne-Baba Tutumları 2021

 Ergenlik süreci, evlatların inkişaf dönemleri arasında anne-babaları en fazlaca zorlayan dönemdir. Çocuklarda bu zamanda yaşanmış olan fiziksel ve ruhsal değişimler, anne babalar ile çocuk arasındaki iletişimi bazen güçleştirir. En başta söylemek gerekir ki, her açınma döneminde olduğu şeklinde, erişkinlik döneminde de anne-babalar sabırlı ve anlayışlı olmak mecburiyetindedir.

Kızlarda 10-11, erkeklerde ise 11-12 yaşında başlayan buluğluk süreci, çocukluktan yetişkinliğe geçiş zamanıdır. Ergenlik her çocuk için kendine has ve özel bir süreçtir. Bu nedenle genel geçer bilgilerle birlikte, kendi çocuğumuzu iyi tanıyarak bu dönemi en zararsız şekilde atlatmaya bakmalıdır.


Ergenlik Dönemi Belirtileri

Ergenlik döneminde kız ve adam çocuklarında birbirinden farklı değişiklikler gözlemlenir.


Kız evlatları;

Göğüste gelişme

Genital bölgede ve koltuk altlarında tüylenme

Adet kanamasının görülmeye başlanması


ergenlik döneminde çocuklar, dış görünümlerine daha oldukça itina gösterir.

Erkek çocukları;

Yumurtalık bölgesinde hacmin büyümesi

Genital bölgede ve koltuk altlarında tüylenme ve genital bölgede rengin koyulaşması

Seste kalınlaşma (çoğu zaman 13-14 yaşlarında başlar)


Erkek çocuklarında ergenlik dönemi genellikle 14-15 yaşlarına gelindiğinde, kız çocuklarında ise 13 yaşında tamamlanır. Bu devre fizyolojik açıdan bu yaşlarda tamamlansa da, psikolojik gelişim açısından 20 yaşlarına kadar devam edebilir. Ergenlik süreci, cinsiyete, ırka, genetik özelliklere, beslenme ve kiloya, sportif faaliyetlerde bulunmaya, ruhsal ve toplumsal duruma göre değişim gösterir.


Erken erişkinlik nedir?

Kız çocuklarında erken ergenlik periyodu, kızlarda oldukca daha fazla görülür.

Ergenlik döneminde görülmesi ihtiyaç duyulan özelliklerin, kız çocuklarında 8, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce görülmeye başlanması, erken ergenlik dönemi olarak adlandırılır. Erken ergenlik, kız çocuklarında adam çocuklarına gore daha oldukça görülür. Bu durum hormonlardan, fazla kilodan, genetik özelliklerden, endokrin bozuculardan, elektromanyetik alana maruz kalmaktan, anne-babadan ayrı kalmak gibi faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Erken erişkinlik herhangi bir rahatsızlıktan kaynaklanıyorsa, 28 günlük veya 3 aylık olarak uygulanan erişkinlik aşısı ile tedavi edilebilir.


Ergenlik Döneminde Anne-Baba Tutumları

Bu dönemde yaşanmış olan iletişim sıkıntılarının genel nedeni, anne-babaların ehil bilgiye sahip olmaması ve çocuklarına nasıl davranacakları konusunda yaşadıkları tereddütlerdir. Anne-babalar en önce bu devre hakkındaki yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Çocukların fiziksel değişimlerinin yanı sıra, yaşadıkları romantik ve zihinsel değişimlere ebeveynlerin doğru bir yaklaşım gösterememesi, anne-baba ile çocuk arasında duygusal uzaklaşmalara neden olabilir.

Kendini tanıma sürecine giren çocuğun, bu zamanda ailesinden kısmen uzaklaşması, arkadaşlarına daha fazla önem vermesi, kendini bir gruba dahil etme çabaları, düzgüsel olarak görülmelidir. Ailenin dikkat etmesi ihtiyaç duyulan en mühim şey, yanlış arkadaşlıklar kurmalarının önüne geçmektir. Elbette bizim için yanlış olan dost seçiminin onlar için düzgüsel görülebileceğini unutmayarak çocuklarımıza yaklaşmalıyız. Koruma içgüdüsü ile yanlış tavırlardan sakınmalı, onlara arkadaşını kötülemekten ziyade neden yanlış seçim olduğu doğru bir ifade biçimiyle anlatılmalıdır.


anne-babalar bu dönemde büyük bir hassasiyet içinde hareket etmelidir.

Çocukların erişkinlik dönemi içindeyken giydikleri kıyafetler, saç stilleri, konuşma biçimleri değişebilir. Bunun nedeni, çocuğun arkadaş ortamında kabul görme isteğidir. Ebeveynler çocuklarındaki değişimlere bu görüş açısı ile yaklaşabilirse, yaşanılacak çatışmalar en aza indirgenecektir. Çocuklar bu zamanda dış görünümlerine fazlaca büyük bir önem verirler ve itina gösterirler. Gereksiz tartışmalardan kaçınmak için, onların dış görünüşleri ile ilgili eleştiriler yapmaktan vazgeçmeliyiz.


Bu dönemde ders başarısının düşmesi ara sıra karşılaşılan bir durumdur. Çocuklar, verimli ders emek harcama teknikleri mevzusunda bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir.


Yine erişkinlik döneminde çocuklar kendi fikirlerinin doğru olduğunu düşünür. Bu nedenle onlara birtakım şeyleri kabul ettirmek olası olmayabilir. Bu nedenle yeniden ciddiye alınamayacak konularda onlarla münakaşaya girmek gereksizdir. Soğukkanlı olmak ve sabırla yaklaşmak doğru olacaktır.


Ergenlik sürecinin sağlıklı bir biçimde geçmesi için anne-babalar çocuklarını dinlemeli, onlarla gerektiğince konuşmalı, fikirlerine saygılı olmalıdır. Onların bu bireyselleşme çabasına destek olmak, anne-babaların bu dönemde en mühim görevlerinden biridir.


Sözlerini kesmemek, karşılarında sesimizi yükseltmemek, sakince konuşmak, onların da keyif alacağı aktiviteler arasında bulunmak, bu dönemin daha az sorunla atlatılmasını elde edecektir. Bizimle nasıl konuşmalarını istiyorsak, biz de onlarla o halde konuşmalıyız.


Anne-babaların tüm tutum ve davranışları, ileride onların iyi mi birer bireyler olacağına direk etki etmektedir. Bu nedenle duyarlılık arasında yaklaşmalı, bütün gelişim dönemlerinde bizleri rol-model aldıkları unutulmamalıdır.


Kaynak



Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri

Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri Kaygınızı Yönetin: 10 Adımda Kaygı ile Başa Çıkma Yöntemleri, kaygınızın üstesi...